BİNGÖL ADININ KAYNAĞI
Bingöl adının kaynağı ile ilgili birçok tartışma bulunmaktadır. Rivayetlere göre, Büyük İskender’in sırtında büyük bir yara bulunmaktadır. Bu yaradan çok fazla ızdırap duymaktadır. Doğu seferi sırasında günümüz Karlıova bölgesinde bulunan Kal’a tepesindeki gölde yıkanınca yaraları iyileşmiştir. Daha sonra tekrar bölgeye geri geldiğinde buradaki gölün parçalara ayrıldığını görmüş ve burası bir göl idi bin göl olmuş. Şeklinde ifade kullanmıştır. Bu olaydan sonra burası Bingöl olarak adlandırılmıştır. Bingöl ismi daha önceleri Karlıova bölgesine verilen isimdir. Cumhuriyet dönemi sonrasında bu isim, günümüz il merkezine verilmiştir. Benzer bir hikâyede Köroğlu ile ilgilidir. Bölgede bulunan iki kale kalıntısına yöre halkı Köroğlu Kalesi demektedir. Rivayetlere göre Köroğlu vurduğu bir güvercini gölde yıkamaya inmiş ve su ile temas eden güvercin canlanıp uçmuş. Köroğlu, arkadaşlarının yanına dönüp olayı anlatınca, arkadaşları bu suyun ab-ı hayat olduğunu söylemişler. Hep birlikte geri döndüklerinde gölün birçok parçaya ayrıldığını görmüşler. O zamandan sonra bu göller yöresi Bingöl olarak adlandırılmış. Evliya Çelebi Bingöl yaylalarında bulunan göllerin çok meşhur olduğunu her bir gölün bir hastalığa iyi geldiğini aktarmaktadır. Bölge farklı dönemlerde birçok farklı isimler ile anılmaktadır. Romanapolis, Arsamosata, Asthianene, Artales, Khorzaen, Sermantou bunlardan bazılarıdır.